11 YIL ELEKTRİĞİM YOKTU. ÖNCELERİ MUM IŞIĞINDA KALIYORDUK SONRA ELEKTRİĞİME KAVUŞTUM

EDİRNE’DE EMEKLİ ÇİFTİN HAYALLERİ GERÇEK OLDU: 11 YIL ELEKTRİĞİM YOKTU. ÖNCELERİ MUM IŞIĞINDA KALIYORDUK SONRA LÜKS IŞIĞINDA, ZORLUYDU AMA ELEKTRİĞİME KAVUŞTUM

Edirne’nin Lalapaşa İlçesine bağlı Büyünlü köyünde yaşayarak tava ciğer biberi yetiştiren emekli Orhan- Sevcan Kırım çifti, hayallerini gerçekleştirdi. Sevcan Kırım, "11 yıl elektriğim yoktu. Önceleri mum ışığında kalıyorduk sonra lüks ışığında, zorluydu ama elektriğime kavuştum. Bir yıl oldu, çok şükür, ondan sonra hayat benim için daha da güzel oldu" dedi. Edirne’nin Lalapaşa İlçesine bağlı Büyünlü köyünde yaşayarak tava ciğer biberi yetiştiren emekli Orhan- Sevcan Kırım çifti, hayallerini gerçekleştirdi. Sevcan Kırım, "11 yıl elektriğim yoktu. Baya bir mücadele ettim. Önceleri mum ışığında kalıyorduk sonra lüks ışığında, baya bir zorluydu ama elektriğime kavuştum. Bir yıl oldu, çok şükür, ondan sonra hayat benim için daha da güzel oldu" dedi. Emekli olduktan sonra Edirne merkezde yaşamak yerine doğal yaşamı seçen Kırım çifti, tava ciğer biberi yetiştirerek yaşamlarını devam ettiriyor. Sabah erken saatte kalkıp biber toplayan çift, topladıkları biberleri ipe dizerek kurutup ciğercilere satıyor. Doğal yaşamdan çok memnun olduklarını ifade eden Kırım çifti, kente asla dönmeyi düşünmedikleri dile getiriyor. "PARA KAZANIYORUZ AMA ÇOK UĞRAŞ VERİYORUZ" Orhan Kırım, şunları söyledi: “Emekli olunca geldik eşimle burada yaşamaya. Hem doğal ortamda yaşıyoruz hem de biberleri yetiştiriyoruz. Hayatımızı geçiriyoruz. Tava ciğer biberi ekiyoruz. Onları aynı zamanda kurutup satıyoruz. Edirne merkezde bizim ticaret işimiz olmadığı için köye gelmeye karar verdik. Burada hem doğal ortam hemde kendi ürünümüzü doğal yetiştirmek için eşimle karar verdik. Para kazanıyoruz ama çok uğraş veriyoruz, emek çok." "11 YIL ELEKTRİĞİM YOKTU" Sevcan Kırım da şunları kaydetti: "Aslında 15 yıl önce geliyorduk piknik amaçlı fakat kısmet oldu, taşındık biz buraya. 11 yıl elektriğim yoktu. Baya bir mücadele ettim. Önceleri mum ışığında kalıyorduk sonra lüks ışığında, baya bir zorluydu ama elektriğime kavuştum. Bir yıl oldu, çok şükür, ondan sonra hayat benim için daha da güzel oldu. Çok da memnumum, doğal ortamda yaşıyorum. Zevk alıyorum işimden, güzel de kazanıyorum. Öncelikle mart ayında başlıyorum, küçük küçük tohumlarımı seraya atıyorum, bitki oluyor. Onlardan da satıyorum, talep oluyor çünkü. Acı biber çok yeniliyor, talebe karşılık vermek hoşuma gidiyor hatta yetemiyoruz bile o kadar çok talep var ki… Biber ekmesini bile kayınvalidemden öğrendim. ‘Nasıl ekiliyor’ diye sormuştum ona."