ÇANKAYA BELEDİYESİ İŞÇİLERİNİN MAAŞLARINA 6 BİN LİRA SEYYANEN ZAM

Çankaya Belediyesi, 4 bine yakın işçinin maaşına 6 bin liralık seyyanen zam yaptı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Enflasyonu vermek enflasyonist ortamda hayat pahalılığından korumuyor. Bu seyyanen verdiğimiz net 6 bin lirayı artık kesmeyeceğiz ve 1 Ocak’tan itibaren 300 lira ek olarak tabana da yansıtacağız. Toplu iş sözleşmelerindeki zam oranını da 6 aya indirdik. Bundan sonra 6 aylık zamlar verilecek” dedi.

Çankaya Belediyesi, 4 bine yakın işçinin maaşına 6 bin liralık seyyanen zam yaptı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Enflasyonu vermek enflasyonist ortamda hayat pahalılığından korumuyor. Bu seyyanen verdiğimiz net 6 bin lirayı artık kesmeyeceğiz ve 1 Ocak’tan itibaren 300 lira ek olarak tabana da yansıtacağız. Toplu iş sözleşmelerindeki zam oranını da 6 aya indirdik. Bundan sonra 6 aylık zamlar verilecek” dedi.

Çankaya Belediyesi ile Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube arasında bir süredir devam eden görüşmeler tamamlandı. Çankaya Belediyesi avlusunda toplanan işçiler, sözleşme görüşmelerinin tamamlanmasını halay çekerek kutladı. Görüşmelerin sonucunu Başkan Taşdelen açıkladı. Taşdelen, şunları kaydetti:

“Yuvamızda, evimizde bir aradayız. Burası sizin eviniz. Burası bizim yuvamız. Ve en önemlisi de rahmetli babamı Doğan Taşdelen’i uğurladığımız bu alandayız. Çanpaş’ta, İmar’da, Belde AŞ’de, kadroluda, toplu iş sözleşmelerini imzalamıştık. Ama iktidarın ülkeyi içine sürüklediği ekonomik felaket nedeniyle verdiğimiz maaşların, hatta bundan 7 ay önce Çanpaş’ta yüzde 140 ile yüzde 152 arasında rekor düzeyde verdiğimiz zam oranlarının enflasyon karşısında eridiğini gördük.

Bugün Ankara’nın değişik belediyelerinde Mamak’ta, Etimesgut’ta başka yerlerde de işçi kardeşlerimiz alın terinin emeğinin karşılığını almak için eylem yapıyor. Orada onları dinleyen, yarasına merhem sürmek isteyen birisi yok. Ama biz ne yaptık? Bu zulüm düzenine Çankaya Belediyesi teslim olmaz dedik. Çünkü değerli canlar, değerli yoldaşlarım. Ben klasik bir belediye başkanı değilim. Ben bu binada büyüdüm. Bu binada çocukluğumu, gençliğimi geçirdim. Her zaman söyledim. Doğan Taşdelen’in mirası benim onurumdur dedim. Şunu bilmenizi istiyorum. Alper Taşdelen sadece belediye başkanınız değildir. Alper Taşdelen kardeşinizdir, yoldaşınızdır, dostunuzdur, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.

Bu anlayışla emeğin kalesi Çankaya’nın yine Türkiye’ye örnek olacak bir iyileştirme yapması gerekiyordu. TİS görüşmemiz yok ama bizim yüreğimiz, vicdanımız duyarsız kalamazdı. Görmezden gelemezdi. Ben sizin yüzünüze nasıl bakardım? Türkiye’ye örnek olacak bir iş yaptık. Hem daha 7 ay önce yüzde 140 alan Çanpaş’ta, hem sadece 2-3 ay sonra yeni toplu iş sözleşme görüşmesi başlayacak İmar ve Belde A.Ş.’de, hem şubat ayında toplu sözleşmesi gelecek kadrolularda… Ben beklemem, ben bu çığlığa sessiz kalamam dedim. Ben babamın ekmeğini yok sayamam dedim. Türkiye’ye örnek olacak şekilde, Türkiye’de en yüksek oranda, İmar’da, Belde’de, Çanpaş’ta ve kadroluda yani 4 bine yakın işçi kardeşimize ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık aylarında net 6 bin lira enflasyon destek primi vereceğiz. Bu sayede en düşük maaşımız 24 bin 150 liraya çıkarılmıştır.

Ama dedik ki bu da yetmez. Enflasyonu vermek enflasyonist ortamda hayat pahalılığından korumuyor. Bu seyyanen verdiğimiz net 6 bin lirayı artık kesmeyeceğiz ve 1 Ocak’tan itibaren 300 lira ek olarak tabana da yansıtacağız. Bu da yetmez dedik. Biz toplu iş sözleşmelerini 2 yıllık imzalıyoruz. Süresi iki yıl. İlk yıl için bir zam oranı veriyoruz. İkinci yıl içinde ayrı bir zam oranı veriyoruz. Ama bu hayat pahalılığında bir yıl için verdiğimiz zam oranı yetiyor mu? Yetmiyor. Onun için toplu iş sözleşmelerindeki zam oranını da 6 aya indirdik. Bundan sonra 6 aylık zamlar verilecek.

Hep şunu söyledim: Hepiniz yüreğimdesiniz, hepiniz benim canımsınız. Ben Çankaya işçisinin, emeğinin hakkını almasını istiyorum. Çankaya işçisinin örnek gösterilmesini istiyorum. Çankaya Belediyesi bunu alıyor biz de istiyoruz desinler. İşçi kazansın, emekçi kazansın. Çünkü bizim bir sorumluluğumuz var. Burada bir resim asılı. Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi asılı burada. Bu belediye Atatürk’ün belediyesi, bu belediye solun belediyesi, bu belediye emekçinin, işçinin belediyesi. Bundan da hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz.

Benim de sizden isteğimdir. Yüreğinize yazın, yüreğinize kazıyın. İnsan sevgisini yüreğinize kazıyın. İncinsen de incitme felsefesini yüreğinize kazıyın. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir sözünü yüreğinize kazıyın. Che Guevara’nın dediği, ‘Kaybettiğin zaman değil vazgeçtiğin zaman yenilirsin’ sözünü yüreğinize kazıyın. Bu ülkede sosyal demokrasinin, emeğin, işçinin iktidarını elbet kuracağız. Bunu da hep birlikte yapacağız. Yüreğimizle yapacağız. İnancımızla yapacağız. Bilincimizle yapacağız.

Bir şey daha yapacağız. Bu belediye sizin belediyeniz. Ekmeğinize sahip çıkacaksınız. Belediyenize sahip çıkacaksınız. Başkanınıza sahip çıkacaksınız. Çünkü her zaman arkanızda olacağım. Asla yalnız yürümeyeceksiniz. Ve seçimler geliyor. Öyle hizmet edeceğiz ki sokakları pırıl pırıl, parkları bakımlı, güler yüzlü, insan sevgisi gözlerinden okunan Çankaya işçileri, Çankaya’yı yine zirveye taşıyacak. Size inanıyorum, güveniyorum, yolunuz açık olsun, yolumuz aydınlık olsun. Yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk aydınlığı.”