GENEL SAĞLIK İŞ’TEN, AİLE HEKİMLİĞİ YÖNETMELİĞİNİN İPTALİ İÇİN DANIŞTAY’A DAVA

Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, 29 Temmuz’da yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle dava açtıklarını açıkladı. Uğur, “Aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesi yok edilmektedir. Bu yönüyle değişiklikle, hukuk devletinde aranan hukuki ön görülebilirlik ilkesi ihlal edilmiştir.  Aile hekimliği çalışanlarının görevden uzaklaştırılma şartlarının açık ve kesin şekilde belirlenmemiş olmasının keyfi uygulamalara yol açacağı şüphesiz” dedi.
 

MERVE GÜVEN

Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, 29 Temmuz’da yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle dava açtıklarını açıkladı. Uğur, “Aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesi yok edilmektedir. Bu yönüyle değişiklikle, hukuk devletinde aranan hukuki ön görülebilirlik ilkesi ihlal edilmiştir.  Aile hekimliği çalışanlarının görevden uzaklaştırılma şartlarının açık ve kesin şekilde belirlenmemiş olmasının keyfi uygulamalara yol açacağı şüphesiz” dedi.

Genel Sağlık İş Sendikası, 29 Temmuz’da Resmî Gazetede yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali için dava açtığını duyurdu. Konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirme yapan Genel Sağlık İş Genel Bakanı Dr. Derya Uğur, şunları dile getirdi:

“DANIŞTAY NEZDİNDE ‘YÜRÜTMENİN DURDURULMASI’ İSTEMLİ DAVAMIZ AÇILMIŞTIR”

“Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 29 Temmuz itibari ile Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.  Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından incelenmiş, iptali istemiyle dava açılması gerektiği kanaatine varılarak, Danıştay nezdinde ‘yürütmenin durdurulması’ istemli davamız açılmıştır.

GENEL SAĞLIK-İŞ’İN YÖNETMELİKTE İPTALİNİ İSTEDİĞİ İFADELER

‘Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi’ sebeplerinden birisi olarak düzenlenen yönetmelikte yer alan ‘Gözaltına alınma, tutuklanma, hükümlülük veya 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında uzaklaştırma kararı verilmesi nedeniyle görevi başında bulunamama süresinin sekiz haftayı aşması’ şeklindeki düzenlemeye, yine ‘Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi’ sebeplerinden birisi olarak düzenlenen yönetmelikte yer alan ‘Görevi başında bulunduğu halde entegre sağlık hizmetlerinde mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş defa nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi’ şeklindeki düzenlemeye, aile hekimlerinin disiplin cezası alması halinde teşvik ödemelerinin belirli bir süreyle yapılamayacağına dair yönetmelikte yer alan ‘Ancak bu ödeme uyarma cezası alanlara bir ay, kınama cezası alanlara iki ay, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara ise üç ay süre ile yapılmaz’ şeklindeki cümlenin tamamının, aile sağlığı çalışanlarının disiplin cezası alması halinde teşvik ödemelerinin belirli bir süreyle yapılamayacağına dair yönetmelikte yer alan ‘Ancak bu ödeme uyarma cezası alanlara bir ay, kınama cezası alanlara iki ay, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara ise üç ay süre ile yapılmaz’ şeklindeki cümlenin tamamının, iptali istemiyle dava açmış bulunuyoruz.

“AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARININ İŞ GÜVENCESİ YOK EDİLMEKTEDİR”

Yönetmelikte somut kriterlerden uzak, muğlak ifadeler kullanılması nedeniyle aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesi idarecilerin inisiyatifine bırakılmakta ve sözleşmelerin devamı noktasında ön görülebilirlik ortadan kaldırılmaktadır. Kısacası aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesi yok edilmektedir. Bu yönüyle değişiklikle, hukuk devletinde aranan hukuki ön görülebilirlik ilkesi ihlal edilmiştir.  Aile hekimliği çalışanlarının görevden uzaklaştırılma şartlarının açık ve kesin şekilde belirlenmemiş olmasının keyfi uygulamalara yol açacağı şüphesiz olup, bu tedbiri almaya yetkili kişilerin sayısının birden çok olmasının objektiflikten uzak uygulamalara yol açacağı da görülmektedir. Genel Sağlık-İş, her zaman olduğu gibi en detaylı incelemeyi yaparak, sağlık çalışanlarının mağduriyetini giderebilecek nitelikte ‘en detaylı’ davayı açmıştır.”