SOL FEMİNİST HAREKET, HATAY'DA KADIN DAYANIŞMA KAMPI DÜZENLEDİ
SOL Feminist Hareket, 21-27 Ağustos tarihleri arasında Hatay'da düzenlediği kadın dayanışma kampının ardından; “Çadırların, konteynerlerin, yıkılan; az, orta, ağır hasarlı binaların arasında bir araya geldiğimiz her buluşma, her atölye Hatay’ı yeniden kuracak en büyük gücün kadınlar olduğunun, olacağının umudu, en büyük kanıtı oldu bir kez daha bu toprakların her yerinde. Buradayız, bir aradayız. Hatay’ı her yeni doğan gün umutla, inatla, kararlılıkla kuruyoruz. Hatay’ı, yıkılan kentleri, memleketi kadınlar kuracak” açıklamasını yaptı.
SOL Feminist Hareket, 21-27 Ağustos tarihleri arasında Hatay'da düzenlediği kadın dayanışma kampının ardından; “Çadırların, konteynerlerin, yıkılan; az, orta, ağır hasarlı binaların arasında bir araya geldiğimiz her buluşma, her atölye Hatay’ı yeniden kuracak en büyük gücün kadınlar olduğunun, olacağının umudu, en büyük kanıtı oldu bir kez daha bu toprakların her yerinde. Buradayız, bir aradayız. Hatay’ı her yeni doğan gün umutla, inatla, kararlılıkla kuruyoruz. Hatay’ı, yıkılan kentleri, memleketi kadınlar kuracak” açıklamasını yaptı.
SOL Feminist Hareket, 21-27 Ağustos tarihlerinde Hatay'da “Hatay'ı Yeniden Kuruyoruz” çağrısı ile kadın dayanışma kampı düzenledi. Kampın son günü yapılan açıklama ile 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay'da yürütülen çalışmalar ve kamp süresince yapılan etkinliklere yer verildi.
SOL Feminist Haraket'in açıklaması şöyle:
“KADINLARIN OLAĞANÜSTÜ GÜCÜ EN ZOR GÜNLERDE HATAY’I YENİDEN KURMANIN UMUDU OLDU”
“Hatay’da yıkıntıların arasında yedi aydır kesintisiz her gün kadınlarla birlikte konuşarak, tartışarak dayanışmanın onlarca örneğini birlikte örgütleyerek yarattığımız bir hikayedir Hatay’da SOL Feminist Hareket’in hikayesi… Depremin ikinci günüyle birlikte Hatay’a girişimiz jeneratörlerden, sobaya, gıdadan, hijyen malzemelerine, kıyafetten, battaniyeye gece gündüz tırları boşaltıp binlerce koli hazırlayarak köy köy, mahalle mahalle dayanışma malzemelerini ulaştırdığımız dayanışma için memleketin her yerinden gelen kadınların ve tabii ki Hataylı kadın arkadaşlarımızın o olağanüstü gücü o en zor günlerde dahi Hatay’ı yeniden kurmanın en büyük umudu oldu hepimiz için. Hepimiz birbirimize o kadar büyük, o kadar inanılmaz büyülü bir güç verdik ki. Hiçbir satıra sığamayacak bir büyü bizim hep birlikte burada yaşadığımız her an.
“DAYANIŞMANIN ONLARCA ÖRNEĞİNE BİRLİKTE KARAR VERDİK, BİRLİKTE ÖRGÜTLEDİK”
Dayanışma malzemelerinin ulaştırılmasıyla biz kadınların birbirimizi bulduğumuz bu hikaye devamında yüzlerce kadın buluşması oldu. Dayanışmanın onlarca örneğine birlikte karar verdik, birlikte örgütledik. Hatay’ın her köyünde, her mahallesindeki kadın arkadaşlarımız kadın buluşmalarının örgütleyicisi oldu ve bir araya geldiğimiz her an birlikte akıttığımız gözyaşlarımız, birlikte haykırdığımız öfkemiz ve yaşanılan o anlatılamaz acılara rağmen geleceğe dair birlikte umudumuz oldu.
'Birbirimizin ellerinden sımsıkı tutacağız' dedik, 'birimiz düştüğümüzde diğerimiz düşen arkadaşımızı daha da güçlü ayağa kaldıracağız' dedik. Çadırlarda, seralarda, yıkılan evlerin arasında psikodrama, psiko-sosyal destek çalışmaları ile yüzlerce buluşma gerçekleştirdik. Deprem öncesi ulaşılması zor olan sağlığa erişim artık tamamen ulaşılmaz oldu. Mahalle mahalle kadın sağlığı buluşmaları gerçekleştirdik. Kuaför dayanışması ile bir araya geldiğimiz her buluşma gözlerimizde kocaman' bir gülümseme oldu. Yaşamı her gün yeniden üreten kadınların kadın buluşmalarında dayanışma için en çok dile getirdiği üretmek, daha da çok üretmekti. Bu öneri Hatay’ın her yerinde kurduğumuz üretim atölyeleri oldu.
“HATAY YENİDEN KURULUNCAYA KADAR BURADA OLMAYA SÖZ VERDİK”
Depremin ilk günlerinden itibaren Hataylı kadın arkadaşlarımızın şu cümlesini asla unutmadık; “Depremin ilk günlerindeki dayanışma bizim için çok değerli ama bizim ihtiyacımız bu dayanışmanın sürekliliği, kalıcılığı, bizim bu sürekliliğe, yalnız olmadığımızı, olmayacağımızı hissetmeye ihtiyacımız var” ve biz o ilk günlerde Hataylı kadın arkadaşlarımıza, bu topraklara, Asi’ye, defne dallarına bir söz verdik. Hatay yeniden kuruluncaya kadar burada olmaya, terk edilmişlik duygusunu bir kez daha asla yaşatmayacağımıza dair bir söz verdik. SOL Feminist Hareket Kadın Dayanışma Kampımız depremin ilk günlerinden bugüne verdiğimiz bir sözdü ve bu dayanışma kampının her anı, her buluşma mahalle mahalle, köy köy Hataylı kadın arkadaşlarımızın öznesi, örgütleyicisi olduğu olağanüstü bir emekle örüldü.
“HATAY’I, YIKILAN KENTLERİ, MEMLEKETİ KADINLAR KURACAK”
Dursunlu, Çöğürlü, Yeşilpınar, Çanakoluk, İskenderun, Çöğürlü, Tomruksuyu, Mızraklı, Aknehir, Orhanlı, Aşağı Okçular… Kadın sağlığı buluşmaları, psiko-sosyal destek çalışmaları, ilk yardım eğitimleri, üretim atölyeleri, film/belgesel gösterimleri, toplumsal cinsiyet perspektifi ile karikatür atölyeleri, dinletiler, tiyatro gösterimleri… Çadırların, konteynerlerin, yıkılan; az, orta, ağır hasarlı binaların arasında bir araya geldiğimiz her buluşma, her atölye Hatay’ı yeniden kuracak en büyük gücün kadınlar olduğunun, olacağının umudu, en büyük kanıtı oldu bir kez daha bu toprakların her yerinde.
Gecenin karanlığında yüzlerce katılımla Yeşilpınar’da, Tomruksuyu’nda, İskenderun’da gerçekleştirdiğimiz piyano dinletileri, Celile tiyatro gösterimini gerçekleştirdiğimiz o dakikalar inanılmaz bir güzellikti. Dayanışmanın olağanüstü büyüsünü yaratıyoruz, yaşıyoruz her gün, her an… SOL Feminist Hareket Kadın Dayanışma kampı ile sözümüzü bir kez daha haykırıyoruz. Buradayız, bir aradayız. Hatay’ı her yeni doğan gün umutla, inatla, kararlılıkla kuruyoruz. Hatay’ı, yıkılan kentleri, memleketi kadınlar kuracak.”