FAİLLERİN YARGILANMALARINI SAĞLAMAK SORUMLULUKTUR
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 14.Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dışişleri Şehitliği’ne yaptığı ziyarette, “Faillerin adalet, tarih ve insanlık vicdanı önünde yargılanmalarını sağlamak da şehitlerimizi hatırlamak kadar büyük bir sorumluluktur. Şehitlerimizin kıymetli yakınları, sizler bizlere emanetsiniz. Aziz şehitlerimizin vatan sevgileri ve adanmışlıkları bizlere her daim rehberlik edecek, ilham ve güç verecektir. Milletimiz, uğruna canını veren evlatlarını asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Başta Dışişleri şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Cumhuriyet’imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi ve her bir kahramanımızı minnetle yad ediyorum” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 14.Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dışişleri Şehitliği’ne yaptığı ziyarette, “Faillerin adalet, tarih ve insanlık vicdanı önünde yargılanmalarını sağlamak da şehitlerimizi hatırlamak kadar büyük bir sorumluluktur. Şehitlerimizin kıymetli yakınları, sizler bizlere emanetsiniz. Aziz şehitlerimizin vatan sevgileri ve adanmışlıkları bizlere her daim rehberlik edecek, ilham ve güç verecektir. Milletimiz, uğruna canını veren evlatlarını asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Başta Dışişleri şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Cumhuriyet’imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi ve her bir kahramanımızı minnetle yad ediyorum” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 14.Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dışişleri Şehitliği’nde düzenlenen törene katıldı. Fidan burada şöyle konuştu:
“14.Büyükelçiler Konferansı vesilesiyle dünyanın dört bir yanında vatan aşkıyla hizmet ederken şehitlik mertebesine yükselen Dışişleri şehitlerimizin manevi huzuruna çıkmaktan onur duyuyorum. ‘Elçiye zeval olmaz’ diyen bir milletin fertleriyiz. Bu erdeme sahip olmayan milletimizin karşısına mertçe çıkmayan teröristler ve onları maşa olarak kullanan güçler diplomatlarımızı, devlet görevlilerimizi ve hatta aile fertlerini alçakça şehit etmişlerdir. Ancak bu milletin teröre asla boyun eğmeyeceğini, herhangi bir tereddüt veya sarsılma göstermeden bayrak nöbetine koşacağını anlayamadılar. Bu vatanın evlatları, Dışişleri şehitlerimiz gibi devlet ve millet uğruna gözünü kırpmadan en büyük fedakarlığı yapmıştır, yapmaktadır ve ilelebet yapacaktır. Şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak ve nesilden nesile aktarmak boynumuzun borcudur.
Faillerin adalet, tarih ve insanlık vicdanı önünde yargılanmalarını sağlamak da şehitlerimizi hatırlamak kadar büyük bir sorumluluktur. Şehitlerimizin kıymetli yakınları, sizler bizlere emanetsiniz. Aziz şehitlerimizin vatan sevgileri ve adanmışlıkları bizlere her daim rehberlik edecek, ilham ve güç verecektir. Milletimiz, uğruna canını veren evlatlarını asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Başta Dışişleri şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Cumhuriyet’imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi ve her bir kahramanımızı minnetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun.”