TAHRAN’A GİDEN HAKAN FİDAN’DAN KERKÜK YANITI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Tahran'da görüştü. İki bakan görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Kerkük’te yaşanan son gelişmelerle ilgili soru üzerine Hakan Fidan, “Gerek Sayın Başbakan ile gerek Erbil yönetimi ile temaslarım oldu konuyla ilgili kriz esnasında. Bu çerçevede şehirde son dönemde artış gösteren PKK mevcudiyetine de süratle son verilmesini Irak makamlarından talep ediyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Tahran'da görüştü. İki bakan görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Kerkük’te yaşanan son gelişmelerle ilgili soru üzerine Hakan Fidan, “Gerek Sayın Başbakan ile gerek Erbil yönetimi ile temaslarım oldu konuyla ilgili kriz esnasında. Bu çerçevede şehirde son dönemde artış gösteren PKK mevcudiyetine de süratle son verilmesini Irak makamlarından talep ediyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bugün İran Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya geldi. İki bakan görüşme sonrasında Tahran’da ortak basın toplantısı düzenledi.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’a “Kardeşim Hüseyin” diye seslenen Hakan Fidan, şunları söyledi:
“HASSASİYETLERİMİZİ GÜNDEME GETİRDİK”
“Ortak sınır güvenliği, terörizmle mücadele, ticaret, ulaştırma, yüksek öğretim gibi pek çok konuda müzakere ettik. Görüşlerimizi paylaştık. Terörle mücadele konusunda da beklentilerimizi birbirimize aktardık. Özellikle PKK-PJAK tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla ilgili hassasiyetlerimizi gündeme getirdik. İkili ticaret hacmimiz pandemi sonrasında artış eğiliminde. Sürdürülebilmesi için atılacak adımları görüştük. 30 milyar dolar hedefine ulaşmak için gerçekten somut konular ne olabilir, bunları çok detaylı ve uzun görüştük.
“TÜRKİYE VE İRAN BU BÖLGENİN İKİ BÜYÜK ÜLKESİ. BU BÜYÜKLÜK BERABERİNDE DE SORUMLULUK GETİRİYOR”
Biliyorsunuz Türkiye ve İran bu bölgenin iki büyük ülkesi. Bu büyüklük beraberinde de sorumluluk getiriyor. Bu sorumluluk bölgemizdeki barışın ve istikrarın sağlanmasını bize mecbur kılan bir sorumluluk. Bu çerçevede konularımızı ele aldık. Başta Suriye, Irak, Filistin, Güney Kafkasya, Yemen ve Afganistan olmak üzere, ayrıca Ukrayna ve Libya konularını da masaya yatırdık. Suriye konusunda kendileri de ifade ettiler, daha derinlikli neler yapılabilir, o konuyu ele aldık.
“ÜLKEMİZDEKİ MÜLTECİLERİN SAĞ SALİM, GÖNÜLLÜ ŞEKİLDE, ONURLU ŞEKİLDE ÜLKELERİNE GERİ DÖNMESİ”
Bizim Türkiye olarak Suriye konusundaki pozisyonumuzun ne kadar net olduğunu biliyorsunuz değerli arkadaşlar. Bizim Suriye hükümetinden ve onlarla yapacağımız işbirliğinden beklentilerimiz net. Özellikle bunlar ülkemizdeki mültecilerin sağ salim, gönüllü şekilde, onurlu şekilde ülkelerine geri dönmesini, Suriye hükümetinin temin edici adımlar atması. İlave mültecilerin ülkemize gelmesini önleyecek tedbirler alınması ülkede. Üçüncü ve son olarak da terörle mücadele, özellikle PKK terörünü yok etmede ülkemizle işbirliğine önem vermesi. PKK terörünü Suriye gündeminden çıkarma yolunda bizimle beraber çalışması. Bunlar bizim için olmazsa olmaz konular. Kendilerinin de olmazsa olmazları var, biz bunları anlıyoruz. Özellikle İran ve Rusya katılımı ile de dörtlü formatta konularımız tartışıyoruz.
Irak konusunda da yoğun görüşmelerimiz oldu. Özellikle Irak’ın istikrarı ve kalkınması, terörle mücadele konuları. İslamafobi ile ilgili konuları değerli dostum ile görüştük. Biliyorsunuz son zamanlarda, özellikle Avrupa’da kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’e yönelik, İslami değerlere yönelik saldırılar artmış durumda. Bunu biraz da kasıtlı şekilde yapıyorlar. Buna yönelik İslam İşbirliği Teşkilatı çatısında neler yapabiliriz, ne türden tavırlar alabiliriz, iki Müslüman ülke olarak bunun da görüş alışverişinde bulunduk.”
"KERKÜK, YAKIN ZAMANDA BÜYÜK ACI VE KATLİAMLAR YAŞAMIŞ KADİM BİR ŞEHİRDİR"
Abdullahiyan ve Fidan basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Irak’taki, Kerkük’teki çatışmalarla ilgili soruya Fidan şu yanıtı verdi:
“Kerkük’ün huzuru ve istikrarı, Irak’ın bütünün huzur ve istikrarına doğrudan etki etmektedir. Kerkük’ü barış içinde bir arada yaşama kültürünün sembolü olarak görüyoruz. Irak’ta Başbakan Sayın Sudani liderliğinde kurulan hükümet ülkeye bir istikrar getirmiş durumda. Özellikle kendisinin ve hükümetinin uzun vadeli altyapı ve üstyapı konularına verdiği çabaları destekliyoruz. Bunun Irak’ın bugünü ve geleceği için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Böyle bir dönemde Irak’ın asli ve kurucu unsurları arasında yer alan Türkmen soydaşlarımızın ana yurdu konumundaki Kerkük’te can kaybı ile sonuçlanan gerginliklerin ortaya çıkmasını üzüntü ve büyük kaygı ile karşılamaktayız. Bu tür gerginliklere mahal verilmemesi gerektiği yönündeki görüş ve telkinlerimizi sorumlu konumda bulunan Irak makamları ile zamanında paylaştık. Gerek Sayın Başbakan ile gerek Erbil yönetimi ile temaslarım oldu konuyla ilgili kriz esnasında. Bu çerçevede şehirde son dönemde artış gösteren PKK mevcudiyetine de süratle son verilmesini Irak makamlarından talep ediyoruz. Kerkük, yakın zamanda büyük acı ve katliamlar yaşamış kadim bir şehirdir. Bu şehirdeki hassas toplumsal dengelerin korunmasını, temsil ve idarede tüm toplumsal kesimlere eşit söz hakkı verilmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz.”