İKTİDAR TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİ DİJİTAL FAŞİZM İLE SUÇLANDI ANCAK ASIL KENDİLERİNİN YAPTIĞI DİJİTAL FAŞİZM

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ: İKTİDAR TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİ DİJİTAL FAŞİZM İLE SUÇLANDI ANCAK ASIL KENDİLERİNİN YAPTIĞI DİJİTAL FAŞİZM

CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Freedom House'un bu yılki İnternette Özgürlük raporuna dikkat çekerek, “İktidar ülkenin yeni sosyal medya yasasındaki kusurlu hükümlere uymayı reddettikleri için teknoloji şirketlerini defalarca dijital faşizm ile suçladı ancak asıl kendilerinin yaptığı dijital faşizmdir” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Freedom House'un bu yılki İnternette Özgürlük raporuna dikkat çekerek, “İktidar ülkenin yeni sosyal medya yasasındaki kusurlu hükümlere uymayı reddettikleri için teknoloji şirketlerini defalarca dijital faşizm ile suçladı ancak asıl kendilerinin yaptığı dijital faşizmdir” dedi. ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House'un bu yılki İnternette Özgürlük raporuna göre Türkiye'de internet özgürlüğü bu yıl da geriledi. Raporda Türkiye'de hükümetin, seçim döneminde yapay zekayı kamuoyunu manipüle etmek için kullanmasına vurgu yapıldı. Freedom House’ın 2023 raporunu değerlendiren CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi yaptığı yazılı açıklamada; şunları belirtti: “AKP hükümeti her konuda olduğu gibi internet özgürlüğünde de ülkemizi geriye götürdü. Özgürlükler birer birer rafa kaldırılıyor. Baskıcı ve tehditkar iktidar her gün yeni bir sansürle karşımıza çıkarken, basın artık kıpırdayamaz noktaya geldi. Türkiye’de tüm özgürlükler 21 yıldır kelepçeli ve dijital dünya da bundan nasibini aldı. Dünya çapında ülkelerin internete yönelik kontrol politikalarını inceleyen İnternette Özgürlük raporunun 2023 sonuçlarına göre Türkiye internetin özgür olmadığı 70 ülke arasında 55'inci sırada. Bu bir utanç karinesidir. Küresel olarak internet özgürlüğünün son 13 yıldır düşmeye devam ettiğini söyleyen raporda incelenen 70 ülkenin 55'inde insanların, internette görüşlerini ifade ettikleri için yasal yaptırımlarla karşılaştığı belirtiliyor. Maalesef ki Türkiye’de buna yüzlerce örnek verebiliriz. Seçimlerden önce Nisan ayında, gazeteciler susturulabilmek için tutuklandı. Ardından seçimler sonrası Tele 1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, saçma sapan iddialarla cezaevine gönderildi. Gazeteci yazar Barış Pehlivan 3 yıl 9 ay hapse mahkum olduğu bir davadan yeni İnfaz Yasası’ndaki denetim serbestliğinden yararlandırılmadığı için Silivri Açık Cezaevi’ne gönderildi. YARGIYA GÜVEN KALMADI Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) 'Bir Bakışta Hükümet 2023' raporunda Türkiye, yargıya güven bakımından 38 üye ülke arasında 36’cı olabilmiştir. Elbette bu ülkenin dürüst ve onurlu hakimleri, savcıları var ancak 21 yıldır yaşananlar yargının tarafsızlığına dair duyulan güveni bitme noktasına getirmiştir. İktidar yürürlüğe koyduğu dezenformasyon yasasını kendinden olmayan herkes için silah olarak kullanıyor. “DİJİTAL FAŞİZM TAM DA BUDUR” Dijital mecralardan haber yapan gazeteciler, haberlerinin cezası olarak fiziksel saldırılar da dahil olmak üzere artan tacizle ve tutuklanmalarla karşı karşıya kaldılar. AKP iktidarı dijital ortamda baskılarını artırtabilmek için internet özgürlüğünü sınırlarken bir yandan da hukuksuz yargılamalarla kendinden olmayan herkesi tutsak ediyor. İktidar ülkenin yeni sosyal medya yasasındaki kusurlu hükümlere uymayı reddettikleri için teknoloji şirketlerini defalarca dijital faşizm ile suçladı ancak asıl kendilerinin yaptığı 'dijital faşizmdir.”