ORMAN KESİMİNİ KENDİ ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİYOR
ORMAN KESİMİNİ KENDİ ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİYOR
SEMRA DİNÇER: “ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANAYASA’YA AYKIRI DAVRANARAK ORMAN KESİMİNİ KENDİ ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİYOR. NE YAZIK Kİ BU ÜLKEDE ANAYASA BİLE 5’Lİ ÇETEYE İŞLEMİYOR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, Akbelen’de; “Anayasa’nın 169’uncu maddesi diyor ki, ‘Devlet ormanları korumakla hükümlüdür.’ Ama ne yazık ki Orman Genel Müdürlüğü Anayasa’ya aykırı davranarak orman kesimini kendi eliyle gerçekleştiriyor. Ne yazık ki bu ülkede Anayasa’yı bile 5’li çeteyle eşleştirdiğiniz zaman 5’li çeteye işlemiyor. Anayasa herkesin anayasası ama bir 5’li çetenin anayasası değil. Bugün bu ülkede burada emeğin, mücadelenin, yaşamanın mücadelesi var. Ama karşımızda çok ciddi bir rant mücadelesi var. Karşımızdaki ranta dur demek için CHP olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız ve 4 yıllık rezerv için 400 yıllık ağaçlarımızın kesimine durabildiğimiz kadar karşı duracağız” dedi.
HABER: EMRE SERCAN İKE - KAMERA: MEHMET MEHMETLİOĞLU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, Akbelen’de; “Anayasa’nın 169’uncu maddesi diyor ki, ‘Devlet ormanları korumakla hükümlüdür.’ Ama ne yazık ki Orman Genel Müdürlüğü Anayasa’ya aykırı davranarak orman kesimini kendi eliyle gerçekleştiriyor. Ne yazık ki bu ülkede Anayasa’yı bile 5’li çeteyle eşleştirdiğiniz zaman 5’li çeteye işlemiyor. Anayasa herkesin anayasası ama bir 5’li çetenin anayasası değil. Bugün bu ülkede burada emeğin, mücadelenin, yaşamanın mücadelesi var. Ama karşımızda çok ciddi bir rant mücadelesi var. Karşımızdaki ranta dur demek için CHP olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız ve 4 yıllık rezerv için 400 yıllık ağaçlarımızın kesimine durabildiğimiz kadar karşı duracağız” dedi.
Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy mevkisindeki Akbelen Ormanı’nda maden sahasının genişletilmesi amacıyla ağaç kesimi, sekizinci gününde devam ediyor. İkizköylüler ve çevrecilerin de kesime karşı nöbetini sürüyor. Nöbetin sekizinci gününde de bölgede bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Semra Dinçer, şunları söyledi:
“KEMAL KILIÇDAROĞLU BURAYI ZİYARET ETTİ, DAHA SONRA DAHA BÜYÜK BİR KIYIM BAŞLADI”
“24 Temmuz’da yapılan ilk müdahaleyle birlikte bölgeye önce Muğla milletvekillerimiz, hemen ardından da genel merkezimizden Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak intikal ettik. Burada ciddi bir mücadele verdik. Bütün Türkiye kamuoyunun da bildiği gibi cuma günü de Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu burayı ziyaret etti. Daha sonra daha büyük bir kıyım başladı. Çünkü cuma günü genel başkanımız ziyaret ettiği zaman arkamızdaki ağaçların hepsi yerindeydi. Ağaçların gölgesinde askerler bekliyordu. Dünden beri yapılan kesimlerden sonra artık bu ağaçlar da yok.
“DÜNYA, İKLİM KRİZİYLE KARŞI KARŞIYA KALMASINDAN DOLAYI KÖMÜRDEN VAZGEÇTİ VE YENİ ALANLAR AÇMAYA BAŞLADI”
Biz burada günlerce yaptığımız eylemler sırasında, destek çalışmaları sırasında sıcak 50 dereceyi gösteriyordu ama bu ağaçların verdiği serinlikle birlikte sıcağı hissetmiyorduk. Bugün belki 50 derece değil sıcaklık ama şu anda burası yanıyor. Ağaçların, ormanın önemini bugün bir kez daha hissetmiş olduk. Çünkü dünya, iklim kriziyle karşı karşıya kalmasından dolayı kömürden vazgeçti ve yeni alanlar açmaya başladı. Buradaki güneş paneli, insanların elektrik kullanabilmesi için bile yeterli. Günlerdir buradaki mücadeleye destek veriyor. Biz bu güneş tarlalarını yaratarak elektrik de elde edebiliriz, her şeyi de elde edebiliriz.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ DEDİĞİMİZ KAYNAKLARI KULLANDIĞIMIZ ZAMAN BU AĞAÇ KATLİAMINA GEREK KALMAZ”
Yenilenebilir enerji dediğimiz kaynakları kullandığımız zaman bu ağaç katliamına gerek kalmaz. Bugün burada 9 milletvekili, 2 genel başkan yardımcısı ve 2 kadın parti meclis üyemizle birlikte Zehra ninemize, Melahat ablamıza, Aytaç kardeşimize, Havana anamıza, İlkay kardeşimize, Edibe ablamıza ve Necla’nın feryatlarına destek olmak için buradayız. Bugün köylülerimizi ziyaret edeceğiz. Çünkü o kadın köylüler ciddi bir mücadele verdiler. Topraklarına, ormanlarına sahip çıkabilmek adına bastonlarıyla ağaçlara sarıldılar. ‘Gece’ demediler, ‘gündüz’ demediler, yeri geldi biber gazı yediler. Biz de kadın milletvekili arkadaşlarımız, genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimizle kadınlarımızla birlikte hep beraber bu mücadeleyi nasıl büyütürüz onun çalışması için bugün, yarın buradayız. Onlara destek olacağız.
“NE YAZIK Kİ BU ÜLKEDE ANAYASA’YI BİLE 5’Lİ ÇETEYLE EŞLEŞTİRDİĞİNİZ ZAMAN 5’Lİ ÇETEYE İŞLEMİYOR”
Hepimizin bildiği gibi günlerdir söylediğimiz gibi Anayasa’nın 169’uncu maddesi diyor ki, ‘Devlet ormanları korumakla hükümlüdür.’ Ama ne yazık ki Orman Genel Müdürlüğü Anayasa’ya aykırı davranarak orman kesimini kendi eliyle gerçekleştiriyor. Ne yazık ki bu ülkede Anayasa’yı bile 5’li çeteyle eşleştirdiğiniz zaman 5’li çeteye işlemiyor. Anayasa herkesin anayasası ama bir 5’li çetenin anayasası değil. Bugün bu ülkede burada emeğin, mücadelenin, yaşamanın mücadelesi var. Ama karşımızda çok ciddi bir rant mücadelesi var. Karşımızdaki ranta dur demek için CHP olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız ve 4 yıllık rezerv için 400 yıllık ağaçlarımızın kesimine durabildiğimiz kadar karşı duracağız.
“BİZ YENİ AKBELENLER OLMASIN DİYE BURADAYIZ”
Akbelen bir simge. Baktığınız zaman biz yeni Akbelenler olmasın diye buradayız. Valilik ağaç kesiminin bittiğini söylüyor. Daha önce burada tuttuğum nöbetlerde bir kere genel başkanımızla birlikte olmak üzere 3 kere yukarıdaki alana çıktım. Her çıktığım da daha büyük bir acıyla karşılaştım. Daha büyük bir yıkımla karşılaştım. Çünkü artık delik deşik olmuş çukurlar vardı. Doğa ancak bu kadar talan edilebilirdi. O yüzden de bu mücadele de her zaman olacağız, yeni Akbelenler bu ülkede olmasın diye olacağız. Valilik fidan dikme noktasında bir açıklama yapmış, rehabilite etmek adına. Ne yazık ki öyle bir çalışma içine girmeseler de biz 400 yıl mı bekleyeceğiz rehabilite edilen, yeni dikilen fidanların ağaçların oluşabilmesi için.
“BU AĞAÇLAR ÜLKEMİZİN GELECEĞİ, TOPRAĞIMIZIN, DOĞAMIZIN GELECEĞİ”
Bir 400 yıl daha beklemeye gerek yok. Yenilenebilir enerji kullandığımız zaman bu ülkenin enerjisini çok rahat sağlayabiliyoruz. Bu ağaçlar ülkemizin geleceği. Toprağımızın, doğamızın geleceği. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum; Akbelen’e ve Türkiye’de olabilecek bütün Akbelenlere sahip çıkalım.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.