CHP MUĞLA MİLLETVEKİLİ'NDEN AÇIKLAMALAR

CUMHUR UZUN: "BİR KÖMÜR İÇİN DOĞAYI TAHRİP ETMEYİ GÖZE ALANLAR BURANIN YENİDEN ORMAN HALİNE GETİRİLMESİ İÇİN YENİ BİR HARCAMA YAPMAYI ASLA DÜŞÜNMEZLER”

CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “Bazı şeyler, kâğıt üzerinde çok iyidir ya; kömür madeninin tabiattan alındığı yerde onun yerine rehabilitasyon adı altında aynı önceki yapının kurulması gerekliliği vardır. Bu kâğıt üzerinde zorunluluk. Hatta geçen günkü valilik açıklamasında dikkat ederseniz 130 bin ağaç fidanının rehabilitasyon amaçlı tekrar yöreye dikileceği söylendi. Bugüne kadar buradaki zorunluluğa uymuş tek bir maden işletmesi yok. Bu kadarlık bir kömür ve enerji için doğayı tahrip etmeyi göze alanlar buranın yeniden yapılandırılması ve orman haline getirilmesi için yeni bir harcama yapmayı asla düşünmezler. Çünkü bu yapılan da kâr uğruna yapılan bir şey, o maliyeti karşılamaları mümkün değil. Bugüne kadar hiç yapılmadı, bundan sonra da yapılma ihtimali yok” dedi. HABER: EMRE SERCAN İKE - KAMERA: MEHMET MEHMETLİOĞLU  CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “Bazı şeyler, kâğıt üzerinde çok iyidir ya; kömür madeninin tabiattan alındığı yerde onun yerine rehabilitasyon adı altında aynı önceki yapının kurulması gerekliliği vardır. Bu kâğıt üzerinde zorunluluk. Hatta geçen günkü valilik açıklamasında dikkat ederseniz 130 bin ağaç fidanının rehabilitasyon amaçlı tekrar yöreye dikileceği söylendi. Bugüne kadar buradaki zorunluluğa uymuş tek bir maden işletmesi yok. Bu kadarlık bir kömür ve enerji için doğayı tahrip etmeyi göze alanlar buranın yeniden yapılandırılması ve orman haline getirilmesi için yeni bir harcama yapmayı asla düşünmezler. Çünkü bu yapılan da kâr uğruna yapılan bir şey, o maliyeti karşılamaları mümkün değil. Bugüne kadar hiç yapılmadı, bundan sonra da yapılma ihtimali yok” dedi. CHP’li Cumhur Uzun, Muğla’da; maden sahasının genişletilmesi için ağaçların kesildiği Akbelen Ormanı’ndaki doğa nöbetini sürdüren köylülere ve çevrecilere destek verdi. Uzun, burada ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi: “KESİLEN YERLERİN NE HALE GELECEKLERİNİ BİLDİKLERİ İÇİN KÖYLÜLERİN DİRENÇLERİ AZALMIYOR” “Bugün, direnilen ve kesilmesin, olmasın istenen şey tam da arkamızda gördüğünüz bu meteor çukurunu andıran ve artık içinde hiçbir mikroorganizmanın yaşamasına olanak vermeyen saha. Köylülerin direncinin asıl kaynağı buradan çünkü buradaki bu hali her gün gören köylüler, şu anda kesilmek istenen yerlerin de bu hale geleceğini çok net bildikleri için hiç dirençleri azalmıyor. Her gün yeniden o dirençle uyanıyorlar. Ne olur en azından bu haliyle dursun, bir adım daha ileri gitmesin, biz yaşam alanlarımızı kaybetmeyelim istiyorlar. Gördüğümüz beyaz alan, kömürün alındığı ve artık hiçbir şekilde canlı barındırmayacak durum. Beyaz alanın uç kısmında orman kesilmiş durumda ve kömürün onun altında olması nedeniyle bu fosil yakıta erişebilmek arzusuyla yönelinen kısım yer alıyor. Orada da iki kısım dikkatimizi çekiyor. Ekranlarımızda sol tarafa tekabül eden kısım kesimin yapıldığı, artık ormanın ölüme terk edildiği bölüm. “BUNUN KÖMÜR GİBİ DÜNYANIN VAZGEÇTİĞİ BİR FOSİL YAKIT UĞRUNA YAPILIYOR OLMASI İÇ ACITICI BİR DURUM” Hemen yanındaysa önüne denk gelen zeytinlik ağacı nedeniyle kesim alanının dışında bırakılan, kesimin arkasına doğru dolandığı ormanın canlı hali. İkisi arasındaki çıplak gözle bile görülebilen yaşamla ölüm ya da şu anda ölmek üzere olma hali gerçekten içler acısı. Ve bunun kömür gibi dünyanın vazgeçtiği bir fosil yakıt uğruna yapılıyor olması da ayrı bir iç acıtıcı durum. Oradan elde edilecek enerjiyi bugün çok temiz enerji kaynaklarından temin etmek ve yerine koymak mümkünken bugün arkamızda gördüğünüz bu koca devasa çukurda hiçbir canlının bir daha yaşayamayacak olmasını görmek değer mi sorusunu ciddi ciddi düşünmemize sebep oluyor. “VALİLİK AÇIKLAMASINDA 130 BİN AĞAÇ FİDANININ REHABİLİTASYON AMAÇLI YÖREYE DİKİLECEĞİ SÖYLENDİ. BUGÜNE KADAR BU ZORUNLULUĞA UYMUŞ TEK BİR MADEN İŞLETMESİ YOK” Bu haliyle bile kesilen orman yeniden canlanmaya, canlı üretmeye, nefes almaya muktedirken içinden kömür alınmış bu meteor çukurunu andıran haller tamamen tabiatın yok edilmesi ve öldürülmesi anlamına geliyor. Bazı şeyler, kâğıt üzerinde çok iyidir ya kömür madeninin tabiattan alındığı yerde onun yerine rehabilitasyon adı altında aynı önceki yapının kurulması gerekliliği vardır. Bu kâğıt üzerinde zorunluluk. Hatta geçen günkü valilik açıklamasında dikkat ederseniz 130 bin ağaç fidanının rehabilitasyon amaçlı tekrar yöreye dikileceği söylendi. Bugüne kadar buradaki zorunluluğa uymuş tek bir maden işletmesi yok. O yüzden şu görünen bir şeyin yapılmayışının, bundan sonra nasıl yapılmayacağının ve bu halde kalacağının bir göstergesi. “BİR KÖMÜR VE ENERJİ İÇİN DOĞAYI TAHRİP ETMEYİ GÖZE ALANLAR BURANIN YENİDEN ORMAN HALİNE GETİRİLMESİ İÇİN YENİ BİR HARCAMA YAPMAYI ASLA DÜŞÜNMEZLER” Bu çukur sadece burada gördüğümüz alanla sınırlı değil, yol boyunca istediğimiz kadar ilerleyelim Yeniköy istikametine doğru bundan belki onlarcasına, yüzlercesine rastlayacağız. Ve hiçbir şekilde rehabilite edilmemiş, tekrar canlı yaşar hale getirilmemiş olduğunu göreceğiz. Olması da mümkün değil. Bu kadarlık bir kömür ve enerji için doğayı tahrip etmeyi göze alanlar buranın yeniden yapılandırılması ve orman haline getirilmesi için yeni bir harcama yapmayı asla düşünmezler. Çünkü bu yapılan da kâr uğruna yapılan bir şey, o maliyeti karşılamaları mümkün değil. Bugüne kadar hiç yapılmadı, bundan sonra da yapılma ihtimali yok.”