YUSUF TEKİN, DEPREM İLLERİNDEKİ 192 BİN ÖĞRETMENİN SORUNLARININ ÇÖZÜLDÜĞÜNÜ İFADE ETTİ
YUSUF TEKİN, DEPREM İLLERİNDEKİ 192 BİN ÖĞRETMENİN SORUNLARININ ÇÖZÜLDÜĞÜNÜ İFADE ETTİ
EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI KURUL: “MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN, DEPREM İLLERİNDEKİ 192 BİN ÖĞRETMENİN TAMAMININ TELEFONLA ARANDIĞINI; SORUNLARININ ÇÖZÜLDÜĞÜNÜ İFADE ETTİ. HATAY’DA İÇME SUYUNA ERİŞİM BİLE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÖNEMLİ BİR SORUNU”
Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özellikle deprem illerinde çalışan 192 bin öğretmenin tamamının telefonla arandığını; barınma ve diğer sorunlarının çözüldüğünü ifade etti. Oysa alandan gelen bilgiler, durumun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Okulların açılmasına çok az zaman kaldı. Öğretmenlerin tamamına ulaşılmış değil. Barınma sorunu, yüksek kiralar ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Özellikle Hatay’da içme suyuna erişim bile eğitim emekçilerinin önemli bir sorunu. Deprem illerinde sadece eğitim emekçileri değil tüm kamu çalışanları bu sorunlarla karşı karşıya” dedi.
CEREN BALA TEKE
Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özellikle deprem illerinde çalışan 192 bin öğretmenin tamamının telefonla arandığını; barınma ve diğer sorunlarının çözüldüğünü ifade etti. Oysa alandan gelen bilgiler, durumun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Okulların açılmasına çok az zaman kaldı. Öğretmenlerin tamamına ulaşılmış değil. Barınma sorunu, yüksek kiralar ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Özellikle Hatay’da içme suyuna erişim bile eğitim emekçilerinin önemli bir sorunu. Deprem illerinde sadece eğitim emekçileri değil tüm kamu çalışanları bu sorunlarla karşı karşıya” dedi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açık liseye geçen öğrencilerin sayısındaki artış, örgün eğitimde devamsızlık yapan öğrenci sayısının artması, liselerde sınıf tekrarının geri getirilmesi ve 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerdeki öğrenci ve öğretmenlerin durumuna ilişkin yaptığı açıklamalarıyla ilgili değerlendirmelerini ANKA Haber Ajansı’na aktardı.
Açık ortaokul ve lise sisteminin dinci dernek ve vakıfların baskısıyla hayata geçirildiğini ifade eden Kurul, şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açık liseye kaymalarla ilgili bir dizi önlemin alınacağını ifade etti. Kuşkusuz yanlışı kabullenmek de önemli bir çaba. Ancak açık lise ve açık ortaokullar bilindiği üzere AKP ve MHP iktidarı döneminde sınav odaklı sistem, dinci vakıf ve derneklerin baskısıyla yaygınlaştırıldı. Bugün yüz binlerce çocuk okul yüzü görmeden eğitim kurumlarından mezun oldular.
“OKUL DEVAMSIZLIĞINI AZALTMAK İÇİN BAŞLANGIÇ NOKTAMIZ OKULLARDA ÜCRETSİZ ÖĞLE YEMEĞİ OLMALI”
Öte yandan; Yusuf Tekin devamsızlığın ciddi düzeyde olduğunu ifade ediyor. Oysa biz geçmiş iki yıl, pandemiden bu yana devamsızlığın çok ciddi bir sorun olduğunu eğitim ve bilim emekçisi sendikası olarak Eğitim Sen olarak sıklıkla dillendirdik. Devamsızlık da basit idari önlemlerle çözülemez. Ayrıca öğrenci başarısızlığının; devamsızlığının yoksulluk, okula erişim maliyetleri, otoriter iklim, sanat ve spor derslerinin azlığı, ağır müfredat gibi bir dizi nedeni var. Bu nedenle okul devamsızlığını azaltmak için başlangıç noktamız okullarda ücretsiz öğle yemeği olmalı. Hazır önümüzdeki bütçe süreci bizi beklerken ücretsiz öğle yemeği gündemde olmalı.
“SINIF TEKRARI DEMEK, BAŞARISIZLIK DEMEK EĞİTİM SİSTEMİNİN BAŞARISIZLIĞI ANLAMINA GELİYOR”
Yine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin liselerde öğretmenlerin sıklıkla dillendirdiği bir sorundan söz etti. O da sınıf tekrarının olmamasının eğitim sisteminde başarı konusunda olumsuz sonuçlara neden olduğunu söyledi. Sınıf tekrarı demek bir tür başarısızlık anlamına geliyor fakat kimin başarısızlığı? Sınıf tekrarı ya da başarısızlık sadece öğrencinin bir sorunu mu? Hayır. Sınıf tekrarı demek, başarısızlık demek eğitim sisteminin başarısızlığı anlamına geliyor. Halihazırda siyasal iktidarın eğitim politikalarının başarısızlığı anlamına geliyor. Başarısızlığın nedenlerini düşündüğümüzde; okula aç gelme, yoksulluk, sefalet, içilebilecek temiz suya okulun içerisinde erişememe, kalabalık sınıflar içinde kendini kaybetme ve derse odaklanamama, okulun içerisindeki otoriter iklim nedeniyle kendini değerli hissetmeme gibi pek çok konuyla ilgisi var.
“ÖZELLİKLE HATAY’DA İÇME SUYUNA ERİŞİM BİLE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÖNEMLİ BİR SORUNU”
Tekin, özellikle deprem illerinde çalışan 192 bin öğretmenin tamamının telefonla arandığını, barınma ve diğer sorunlarının çözüldüğünü ifade etti. Oysa alandan gelen bilgiler durumun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Okulların açılmasına çok az zaman kaldı. Öğretmenlerin tamamına ulaşılmış değil. Barınma sorunu, yüksek kiralar ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Özellikle Hatay’da içme suyuna erişim bile eğitim emekçilerinin önemli bir sorunu. Deprem illerinde sadece eğitim emekçileri değil tüm kamu çalışanları bu sorunlarla karşı karşıya.
“GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZSA DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÖĞRENCİLERİN OKUL TERKİ CİDDİ BİR SORUN OLMAYI SÜRDÜRECEK”
Olayın bir de öğrenci boyutu var. Önümüzdeki günlerde eğer gerekli tedbirler alınmazsa deprem illerindeki okullarda öğrencilerin okula terki konusu ciddi bir sorun olmayı sürdürecek.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.